ÇEÇENİSTAN’DA SAVAŞ BİTTİMİ ?
ÇEÇENİSTAN’DA SAVAŞ BİTTİMİ ?
 

 

        Rusya'nın müttefiki ve Çeçen halkının başına zorla getirilen Kadirov yabancı yatırımcılara hitaben yaptığı konuşmasında  Çeçenistanda durumun sakinleştiğini savaşın sona erdiğini ve ülkesine yatırımlarda bulunulmasını istedi ve yatırımcıları ülkeye davet etti. Peki bu hainin söyledikleri ne kadar doğru . Daha bu yazının yazıldığı tarihte güvenilir kaynaklardan aldığımız haberlere göre  16 Rus askeri pusuya düşürülerek öldürüldü. Yine Çeçenistanın hemen hemen bütün bölgelerinde sabotaj ve baskınlar devam etti, bir çok araç imha edilirken bir çok işgalci mevziside yok edildi. Durum bundan ibaret iken hain Kadirov’un bu açıklamasının altında yatan gerçeği görmek gerekiyor. Bir kere olanca hızıyla süren ve mücahidlerin genel taarruz havasına dönüştürdükleri savaşın uzun vadeye yayılmış olması ve her geçen gün bu saldırıların durdurulamaması sebebiyle Çeçen halkın mücahidlere sempatisi artmakta ve direnişin en faydalı yöntem olduğu bilincini sağlamlaştırmaları, dolayısıyla da dağlarda bulunan mücahidlere destek verme girişimlerini engellemeye yönelik bir ‘’perdeleme’’ uygulamasıdır. Yani açıklama dış yatırımcılara veriliyor görünerek aslında  ülke halkına da direnişin bittiği mesajını vermeye çalışıyor. Yine ülke dışından gelen yardımları engellemeye yönelik bir manevra olarak ta algılanabilir . Çeçenistan dışından gelen bu yardımlar genelde azalsa da bunun nedeni savaşın zannedildiği gibi bittiği söyleminden kaynaklanmıyor, aksine savaşın uzun vadeye yayılmasından dolayı Müslümanlar üzerine çöken rehavetten kaynaklanıyor , diğer taraftan dezenformasyon faaliyetlerininde bunda katkısı oldukça büyük. Birde Kafkasya faktörü var ki geçmiş şehid komutanlar zamanında temelleri atılan ve savaşı tüm Kafkasya’ya yayma planının gün be gün hayata geçmesi Ruslarda büyük korku uyandırmaktadır. Dağlardaki mücahidleri etkisizleştirmek bir yana yedikleri darbelerle iyice sarsılan işgalciler , savaşın Kafkasya’ya yayılması durumunda savaşın tamamen kaybedileceği inancını taşıyorlar , onlara göre Kafkasya’nın anahtarını bu şekilde bir daha almamak üzere kaybedebilirler. Bundan dolayı Kafkasya genelinde sürdürülen haber karartması bu gibi dezenformatif açıklamalarla perdelenmektedir. Sözünü ettiğimiz haber karartması sadece bölgede değil bölgeye komşu ülkelerde ve  Rusya ile bir şekilde anlaşma yapmış ülkelerde de mevcud. Örneğin Türkiye’de basın yayın organlarının Çeçen davasını görmezlikten gelmelerinin nedenlerinin başında bu geliyor. Bu yazıyı yazmamdan iki gün evvel bulunduğum şehirdeki büyük bir haber ajansının temsilcisi , bu konuda bir takım yerlerden kendilerine Çeçenistan haberlerinin servise konulmamasının tembihlendiğini , bu işin ancak konuya duyarlı birkaç basın yayın organının sayfalarında görebileceğimizi anlattı. Bunun nedenide Rusya ile yapılan enerji anlaşmaları olduğunu biliyoruz. Yani Çeçen davası enerji anlaşmalarına kurban ediliyor ve Ruslar ilişkiye geçtikleri ülkelerle yaptıkları anlaşmalarda Çeçenistan haberleri kartınıda masaya sürüyorlar. Enformasyondan yoksun kitlelerin orada bulunan kardeşlerine yardım edemeyeceğini bilen sabık Rusya duyduğumuza göre yaptıkları anlaşmalarda fiyat indirimi de dahil bir çok avantajı işbirliğine gittikleri ülkelere hizmet olarak sunuyor. Çeçenistandaki savaş bölge kaynaklarının sömürülmesi sebebi bir yana artık Rusya açısından bir prestij savaşına dönmüş durumda .  Savaşın ta başlarında güya iki günde bitiririz dedikleri savaş  onlarca yıldır halen devam ediyor ve işgalcileri tabutlarla evlerine döndürmeye devam ediyor. Bu prestij savaşında kazanan taraf aynı zamanda Kafkasya bölgesinde de etkin olacak bu bir gerçek, bu nedenle Rusya katliam ve soykırım’larını dünyanın gözü önünde yapmaktan geri durmuyor. 11 Eylülden sonra Çeçenlere yönelik getirdiği El Kaide bağlantısı yalanı ve ‘’Vehhabilik’’ isnadı  sayesinde gözünü korkuttuğu batı dünyasıda tıpkı Bosna’da yaptıkları gibi Kafkasyanın ortasında zulme sessiz kalmaya devam ediyorlar. Kullanımı uluslar arası kanunlarla yasaklanmış silahlar Çeçenler üzerinde deneniyor. Soykırım ve tecavüz haberleri artık alışılmış haberler olarak gelmeye devam ediyor maalesef . Kendisiyle yüz yüze görüştüğümüz bir  ÇİC yetkilisi  Avrupadaki tepkisizliğe karşı yapabileceğimiz faaliyetleri konuşurken , Avrupadaki insanlara , Çeçenistanda yok olan doğadan ve bölgede savaş yüzünden yok edilen hayvan neslinden bahsedersek o zaman Avrupa’nın konuya eğileceğini yüzünde acı bir tebessümle söylerken yüreğimin ezildiğini hissetmiştim . Trajik bir olay bu gerçektede kanıtlanmış bir olay, malum batı,  Irak savaşında  ambargodan ve açlıktan Irak halkı kırılırken insanları bırakıp petrole bulanmış bir karabatak kuşunu manşet yapıp ‘’insanlıklarını’’ test etmemizi sağlamışlardı. Onun da  sonradan kurmaca olduğu ve Fransa kıyılarında çekilmiş bir görüntü olduğu ortaya çıkmıştı , üstüne üstlük te Iraklılar suçlanmıştı. Irakta katliam işkence ve tecavüzle gündeme gelen Ebu Garip örneklerinin işbirlikçi Kadirov yönetimindeki cezaevlerinde de olduğu biliniyor, bunlar çeşitli insan hakları derneklerinin raporlarında yer alıyor . Bunların içinde sadece kadın ve çocukların bulunduğu cezaevlerini de saymak mümkün , bu cezaevlerinde bulunan Müslüman kadınların direnişçilerle alakası olduğu düşünülerek tutulduğu ve tecavüz dahil her türlü işkenceyle muhatap oldukları biliniyor. İnsan hakları gruplarının Çeçenistan dosyalarında,  OMON  (federal rus silahlı kuvvetleri) birimlerinin sistematik tecavüzlerinin olduğu bir çok defa kayıtlara geçilmiş durumda. Ülkemizin hemen yanı başında bulunan komşudaki Ebu Garib’ler bir bir ortaya çıkarken bölge ülkeleri Kafkasyada bulunan Ebu Gariblere maalesef seslerini pek çıkarmıyorlar. Bütün bu baskıların nedeni ise mücahidlerin motivasyonunu kırmak ve savaşa hakim olabilmek kaygısından ibaret. Peki bunlar direnişçilerin kararlılığını etkiliyor mu diye sorarsanız cevabı hayır olacak, çünkü tersinden etki ile bu tür baskılar mücahidler tarafından bir bir cezalandırılıyor. Rus ve işbirlikçileri ne kadar savaşı bitmiş gösterselerde son zamanlarda bölge sıcak çatışmalar ve baskınlarla gelen yoğun savaş halinin etkisinde ve işbirlikçiler gerçekte olmayan ve ancak hayal ettikleri ‘’zafer’’ havası söylemleriyle  hem halkı hem de kendilerini kandırmaya çalışıyorlar. Nitekim bölgedeki olayları yakından takip eden istihbarat örgütlerinin ve ajansların kamuoyuna açıklanan raporlarında  bölgedeki durumun hiç de Kadirov’un söylediği gibi olmadığı açıkça görülüyor. Bölgede uzun süre gazetecilik yapmış bir savaş uzmanı ve eski asker olan meşhur Alman gazeteci ve askeri uzman Peter Scholl Latour bir Alman gazetesinin kendisi ile yaptığı röportajda, Çeçenya' dan gelen son haberleri yorumlamamız gerekirse mevcut durum yaz aylarının askeri açıdan çok sıcak geçeceğine işaret ediyor diyor. Latour pek çok kez gazeteci olarak ta Çeçenya' da bulunduğunu ifade edip şunları söylüyor: "Rusya Çeçenya' daki bu savaşı kazanmış durumda değil. Çeçenler çok inatçı bir düşman ve bunu tarihleri boyunca pek çok kez gösterdiler. Putin, Çeçenya' nın yönetimini Kadirov' a ve Kadirov' un kişisel kanlı ordusuna emanet etti. Kadirov' un varlığını sürdürmesi ise Putin' e bağlı. Rusya çekildiği anda yerel halk Kadirov' u ortadan kaldırmak için birbiriyle yarışacaktır’’ diyor. Ayrıca Latourun söyledikleri ve bir analizci gözüyle değerlendirdikleri bundan ibaret değil. Çeçenistan bir yana bölgede bir çok Kafkas ülkesinin yanı sıra Dağistanı örnek gösteriyor ve  ‘’ Ayrıca sosyo-politik durumu değerlendirdiğimiz zaman komşu Dağıstan' ı da patlamaya hazır bir volkan gibi niteleyebiliriz. Dağıstan' da da çok kan döküleceğini düşünüyorum."  diyor .  Yani bu ne demek oluyor , Rusya bırakın Çeçenistanda savaşı kazanmayı,  kaybediyor ve birde bu başkaldırıya diğer Kafkas halklarıda katılıyor demek istiyor. Dagistan bölgesinde bulunan mücahidlerin son zamanlarda etkili operasyonlar yapması ayrıca Çeçen bölgesindeki mücahidlerin zaman zaman bu bölgedeki rus birliklerine ve işbirlikçi birliklere yönelik yaptıkları askeri harekatlara bakıldığında zaferin mücahidler tarafında olduğunu açıkça gösteriyor. Kadirov ise mezarlıktan geçerken korkmamak için ıslık çalan ve kendini teselli eden adam misali yaptığı açıklamalarla korkusunu basdırmaya ve gizlemeye çalışıyor . Direniş sadece Çeçenistan ve Dağistanla da sınırlı değil, Kafkasyanın bir çok ülkesinde Çeçenlerin direniş hareketinden etkilenen ve silah altına girmeye sabırsızlanan bir genç kitlesi, Rusların gelecekteki kabusları olma sıralarını bekliyorlar. Eğer silah ve mühimmat desteği alsalardı çoktan Rus kuvvetlerine isyan bayrağını açmışlardı. Bu konuyla alakalı görüştüğümüz bir Karaçaylı mücahid bölgelerinde bir çok gencin cihada katılmak için beklediklerini ama silah olmadığı için beklediklerini söylüyor. Yine Balkar Kabardiyev bölgeside patlamaya hazır Müslüman gençlerin mekanı durumunda ve zaman zaman bölgede bulunan direnişçiler rus karargahlarını cehenneme çeviriyorlar. Son mektubunda komutan Ramazanında ifade ettiği gibi tek eksikleri silah ve onu bulduklarındada  Rusların yerinde olmayı kimse istemeyecek. İşbirlikçilere gelince onlar önemsiz , çünkü Ruslar sayesinde ayakta duruyorlar ve efendileri kovulduktan sonra işbirlikçilerin temizlenmesi sabah 7 de başlayıp akşam 7’ de sona erecek muhakkak , çünkü azınlık durumdalar ve halkın öfkesi her geçen gün artıyor.

            Burada müslümanların unutmaması gereken bir konu var ki oda savaşın zaman yayılma stratejisi, rahmetli Dudayev savaşın 50 yıllık bir dilime yayılacağını söylemişti. Bu Çeçenler açısından önemli, çünkü savaşı uzun vadeye yayıp düşmanı yıpratma savaşı vereceklerini daha evvelden zaten ilan etmişlerdi. Dolayısı ile savaş bitmiş değil ve mücahidler planlarını eksiksiz bir biçimde devam ettiriyorlar. Müslümanlarda dualarını ve desteklerini esirgememeli ve desteklerini kesmemelidirler. Çeçenistan konusunda da haber kaynaklarını iyi seçmeli ve savaş bitti tiyatrosuna inanmamalıdırlar.  Savaş olanca hızıyla devam ediyor ve muhtemelen bu yazıyı yazdığım bu sabah saatlerinde  Çeçenistanın bilinmeyen bir köşesinde Çeçen mücahidler pusuda avlarını beklemeye devam ediyorlardır, ve kim bilir birazdan düşman görünecek ve tekbirler semayı dolduracaktır…

 

ALLAHUEKBER !!

 

Selam ve dua ile

 

Mustafa Seyfullah Kılıç

Hakka Yürüyüş Dergisi Koordinatörü

Kuran-ı Kerim Radyosu
 
Kuran-ı Kerim Radyosu

Hadis Köşesi
 
Dua Köşesi
 
Namaz Vakitleri
 








PEYGAMBERLER TARİHİ
www.dostyurdu.com

 

TARİHTE BUGÜN
Sitene Tarihte Bugün

 
Bugün 4 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol